Venezuela’dan peynir ithalatı

Koskoca 98 yıl
15 Eylül 2020
Büyükada, Covid-19 güncesi (3)
15 Eylül 2020

UZMAN’dan GÖRÜŞ

GEÇTİĞİMİZ günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Venezuela’dan sıfır gümrükle 16 bin 600 ton tarım ve gıda ürünü ithalatı yapılacağı belli oldu. Bu ürünler arasında pirinç, yulaf, yer fıstığı, ayçiçeği, kolza, Hint yağları, susam tohumları, çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları ile 1500 ton taze ve eritme peynirleri bulunuyor.

***

2000’li yıllarda Venezuelalı Chavez ile Güney Amerika’da taçlanan Brezilya, Peru, Arjantin ile devam eden antiemperyalist hareket başladığı günden itibaren ABD kuşatması altında bulunuyor. ABD Brezilya’yı yargı darbesiyle hallettikten sonra sıra Venezuela’ya geldi. Venezuela askeri bir darbe girişimini atlattı. Şu anda da ABD yaptırımları altında bulunuyor.

Bu manada, her ne kadar, Başkan Maduro demokratik çevrelerce Chavez kadar beğenilmese de antiemperyalist duruşu nedeniyle Venezuela ile ticaret mutlaka yapılmalı. Ancak ticaret yaparken satılanın alınandan daha fazla olmasına dikkat edilmeli.

***

Gelelim peynir konusuna...

Türkiye’nin toplam peynir üretimi 2019 verileriyle 671 bin 497 ton. Bu üretimin yanı sıra çeşitler de oldukça fazla. Anadolu ve Trakya coğrafyasında yaklaşık 200 çeşit peynir yapılıyor. Ezine beyaz, deri tulum, İzmir tulum, kaşar, tel, şavak, otlu, lor, Mihaliç gibi marketlerde-pazarlarda satılanların yanı sıra Tire çamur, Armola gibi daha birçok geleneksel peynir çeşitleri de bulunuyor.

Bin 500 ton peynir 1,5 milyon kilo demek. Her ne kadar 671 bin tonun yanında az gibi görünse de sorulacak sorular “acaba bu ithalata gerek var mı? İthalat ile ne kadar döviz yurtdışına gidecek” olmalı.

***

Türkiye’de peynir fiyatlarının devamlı artmasından ve yüksek seyretmesinden ne süt yetiştiricileri ne de mandıra-süt fabrikaları sorumlu. Peynir üretildikten sonraki uzun pazarlama kanalları, yüksek market karları ve marketlerin ödeme ve raf kiraları makasın bu derece açılmasında çok daha etkili.

Makasın daralması için başta çiğ süt maliyetleri düşürülmeli. Bunun için de yetiştirici-üreticilerin kooperatifler şeklinde örgütlenmeleri şart. 

İkinci olarak kooperatiflerin kendi markaları ile süt ürünleri üretip, bunları tüketim kooperatifleri aracılığıyla daha düşük fiyatlarla tüketicilere ulaştırmaları gerekiyor.

Özel sektörün de kendi pazarlama firmalarını kurup, hipermarketlerden bağımsız, satış yerleri oluşturmaları ürünlerini daha ucuza tüketiciye ulaştırmaları gerekiyor.

Devletin de maksimize karları aşağıya çekmek için hipermarketlerle ilgili yasalar çıkarması lazım.

***

Şimdi peynir ithalatı ile ilgili bir hesap yapalım. Ortalama 30 liradan 1,5 milyon kilo peynir 45 milyon lira tutuyor. Bunun 25 milyonunu kullanılan 10 milyon süte karşılık Venezuelalı yetiştiriciler, geriye kalan 20 milyonunu da peynir fabrikaları-aracı-tedarikçi-ihracatçılar alacaklar...

Yani Türkiyeli yetiştirici-işleyici-fabrika-aracı-tedarikçi yerine…