Gıda hileleri hasta ediyor

2020 öngörüleri (1)
17 Ocak 2020
Ekonomide sakin bir dönem
17 Ocak 2020

UZMAN’dan GÖRÜŞ

GEÇENLERDE Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı hile yapan firmaların ifşa edildikleri liste oldukça uzundu. Bu listede sadece adresi belli olan ve denetlenebilen firmaların isimleri vardı. Halbuki Türkiye’de onlardan katbekat fazla, merdiven altı çalışan firmalar bulunuyor ve bunların nerede, ne zaman ve neyi ürettikleri belli değil.

***

Bu nedenle gıda güvenliği konusu çok önemli. Gıda-sağlık ilişkisi medyada hiç olmadığı kadar gündeme gelirken bu konudaki köşe yazılarının sayısı son zamanlarda arttı.

Gıda güvenliği sadece beslenme değil insanların sağlıklarının korunması anlamında da son derece önemli. Bununla ilgili birkaç örnek vereyim. Örneğin; Türk Alman Jinekoloji Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, son yıllarda hem kadın hem de erkeklerde kısırlık oranlarının arttığını, bunun en önemli nedeninin de gıdalardaki pestisitler, hormonlar, gübreler ile çevresel faktörler olduğunu söyledi.

Demek ki gıda hilelerine karşı keskin önlemler alınmadığı takdirde, bu gıdaları tüketen ülkelerin nesilleri yok olmayla karşı karşıya kalacak.

***

Yine son zamanlarda insan neslinin başına sıkça dillendirilmeye başlanan toksik şişmanlık diye bir dert daha çıktı. Kolay kilo alan ve kilolarını vermekte zorlanan bazı kişilerde aşırı toksin birikiminin buna neden olduğu söyleniyor. Ana nedeni de bedendeki cıva birikimi. Cıva dışındaki kurşun, kadmiyum, arsenik gibi ağır metaller de insanların kilo dengelerini bozabiliyorlar. Cıva alımı açısından özellikle yol kenarları ve sanayi bölgelerine yakın yerler son derece riskli.

Ağır metaller sadece toksik şişmanlığa neden olmuyorlar, ileri dozlarda başta karaciğer olmak üzere birçok kanser türüne sebebiyet veriyorlar. Demek ki gıda hilelerine karşı keskin önlemler alınmazsa, toplum kanserlerle sağlığını iyice yitirecek.

Bir de yine son zamanlarda peydahlanan kronik yorgunluk diye bir musibet var. Yorgunluk, halsizlik, elini kolunu kıpırdatacak gücü bile olmama, unutkanlık, konsantrasyon zaafı, kas-eklem ağrıları, saç dökülmeleri, cilt kurumaları, tırnak kırılmalarının ana nedeninin vücutta biriken toksinler olabileceği ileri sürülüyor. Bu toksinlerin çoğunu da, gıdalarla alınan ağır metaller-hormonlar-gıda boyaları ve tarım ilacı kalıntıları oluşturuyor. Demek ki gıda hilelerine karşı keskin önlemler alınmazsa, toplum iş yapamaz duruma gelecek.

***

Diğer yandan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bilgilerine göre; Türkiye’de at-eşek-katır sayısı son 10 yılda yüzde 44 azalmış. Vatandaşlar da haklı olarak tek tırnaklı hayvanların sofralarına girdiği endişesini yaşıyorlar. Zaten Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sayfası et ürünlerine at-eşek eti karıştıran firmalarla dolu. Demek ki gıda hilelerine karşı keskin önlemler alınmazsa, toplum mütemadiyen at-eşek eti yiyecek.

***

Dünya Tüketici Örgütü’ne göre; ekonomik büyüklüğü tüm dünyada 50 milyar dolar civarında olan hileli gıda sektörünün Türkiye’deki büyüklüğü de 5 milyar doları aşıyor.

Nesillerin yok olmasına, insanların kanser olmasına ve iş göremez hale gelmesine sebep olanların ödedikleri para ise yalnızca 18 bin lira. 

Ne diyelim ki…