‘Kazın ayağı’ misali

“RAND Raporu” ne anlatıyor (1)
3 Mart 2020
Gayrimenkul sermaye iradı
7 Mart 2020

YÖNETMENİN KÖŞESİ

2020 yılı için öngörülen ekonomik beklentilerle ilk 2 ay içerisindeki veriler ne yazık ki örtüşmüyor! Krizin etkileri aslında artarak devam ediyor. Bizler sadece ya duruma alıştık ya da başka gündemlerden dolayı unutuyoruz. Aslında genel resme baktığımızda işin aslının “kazın ayağı hiç de öyle değil” misali olduğunu görüyoruz.

***

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen “Küresel Ekonomik Beklentiler” başlıklı toplantıda dikkatimi çeken noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Türkiye ekonomisi geçen yılki büyüme performansı ile 2020 için umut verse de uluslararası kuruluşlar ve ekonomistler, döviz borçları ve yatırımların yeni bir paradoks yarattığına dikkat çekti. Üretkenliğini kaybetmeye başlayan Türk ekonomisinin 2018 döviz krizinin ardından yatırımlarda da büyük düşüş yaşadığına dikkat çeken Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, “Son krizle birlikte yatırımlarda da bir küçülme var. Bu endişe verici bir durum ve bu borcun büyüdüğü bir zamana denk geliyor. Borç artıyor yatırımlar azalıyor. Türkiye artan borç ve azalan yatırım paradoksuna kapılmış durumda” uyarısını yaptı.

ÜRETKENLİK BİTTİ

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen “2020 Küresel Ekonomik Beklentiler” başlıklı toplantıda bir araya gelen ekonomistler, Türkiye'nin tercih ettiği büyüme modeli ve 2020 beklentilerine dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin hem jeopolitik hem de ekonomik durumu itibarıyla çeşitli risklerle karşı karşıya olduğunu kaydeden Auguste Tano Kouame, özellikle üretkenliğin kaybolduğuna dikkat çekti.

“Türkiye'de geçmişte üretkenlik çok iyiydi ancak son yıllarda ciddi düşüş yaşandı. Yatırımlar büyüyecekse, üretkenliğin düşük olduğu ortamda zorluk teşkil edebilir” diyen Kouame, bu noktada uzun vadeli yatırımları çekecek politikaların teşvik edilerek, şirketlere de uzun vadeli finansman imkânlarının sağlanmasının gerektiğine işaret etti. Kouame, bu noktada sadece bankacılık sektörüne bağımlı kalmanın yeterli gelmeyeceğini ve farklı finansman araçlarının devreye alınması gerektiğini dile getirdi.

***

Konuya tek taraflı bakmak bizi yanlışa sürükler. Dünya genelinde bir sıcak para krizi mevcut… Maliyetlerin artmasıyla beraber tüketim tarafından da belli ürünler hariç üretime bağlı olarak düşüş yaşanıyor.
2020 yılı hem dünya hem de Türkiye ekonomisi için oldukça zorlu geçecek.
Bu dertlerin üzerine jeopolitik sorunlar ve hesaplar eklenince, sürecin uzun sürmesi kaçınılmaz bir hal alıyor.

Tüm dünyayla savaşıp, “Yurttu sulh, dünyada sulh” sözünü söyleyebilen bir liderin toplumu olarak her alanda bütünselliğe önem vermeliyiz.
Savaş, toplumları her anlamda geriye götürür. Bizler var olan hedeflerimiz ve politikalarımızdan sapmadan ilerlemeliyiz.
Hepinize iyi haftalar dilerim.