Nallı kuzu

Döviz de düşer enflasyon da
25 Ocak 2020
Corona etkisi
25 Ocak 2020

KöşeliYorum

KISA adı TÜİK olan Türkiye İstatistik Kurumu’nu bilirsiniz.

Bundan evvelki adı; Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) idi...

Genel nüfus, genel tarım, genel sanayi veya işyerleri sayımı, milli gelir tahminleri, TÜFE, ÜFE ve enflasyon hesabı gibi istatistiksel veriler açıklar.

Kurumun temel görevlerinden sadece bazılarıdır bunlar…

TÜİK, geçenlerde Türkiye’deki ‘at, eşek ve katır’ sayısının son 10 yılda yüzde 44 azaldığını istatistiksel veriler ışığında açıklamış.

İnsan düşünmeden edemiyor; sahi nereye kayboldu bu kadar hayvan?

Bu ırkların 10 yılda, neredeyse yarı yarıya yok olması normal bir durum mudur?

Hangi mantıklı gerekçeleri olabilir bu gerçekliğin?

***

Çok kısa bir süre önce de Tarım ve Orman Bakanlığı gıdada taklit ve tağşiş (hile) yapan markaları kamuoyuna teşhir etmişti.

O listeye göre, birçok markalar ürünlerine tek tırnaklı hayvanların etlerini karıştırıyorlarmış.

Çok tesadüfi olarak bu iki verinin arka arkaya gelmesi, doğrusunu isterseniz kafamda birtakım ‘deli soruları’ tetikledi!

E, zaten halk arasındaki yaygın kanıya göre, sofralarımıza at, eşek eti giriyor.

Devletin ilgili bakanlığının denetlemelerinde de bu durum resmiyet kazandığına göre…

İnsan sormadan edemiyor:

“Yoksa bize ‘nallı kuzu’ mu yediriyorlar?”

(Nallı kuzu: Kaçak yollarla kesilen tek tırnaklı hayvanların etlerine yapılan mizahi bir tanımlama.)

YENİ BİR KAYIP-KAÇAK BEDELİ Mİ?

Bu soru, tamamen benim kişisel komplo teorimle ilgili…

Geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklama, kafamdaki bu teoriyi şekillendirmeye yetti.

Anlatayım…

Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, hızlı büyüme ve ilk kez doğal gaz kullanan abone sayısının artışıyla birlikte(!) bazı sorunların(!) ortaya çıktığını içeren bir beyanatta bulunmuş.

Abone sayısının artmasıyla sorunun (sorun dediği hırsızlık) artması arasındaki ilişkiyi anlayamadım, ama…

Arslan’ın açıklamaları mealen şöyle; özellikle doğal gaz arzının yeni sağlandığı doğu bölgelerinde ‘kaçak’ doğal gaz kullanımında ciddi artışlar yaşanıyormuş.

Yani; o bölgelerde elektrikte yıllardır ‘vurgun’ seviyesinde ‘hırsızlık’ yapan aşağılık insanlar, şimdi de doğal gaz sayaçlarına musallat olmuş.

Kaçak elektrik kullanımındaki alışkanlıkların (hırsızlık, alışkanlık olarak ifade ediliyor!) doğal gaz kullanımında da devam ettirilmesi gibi olumsuz bir eğilim söz konusuymuş.

Yapılan incelemelerde özellikle tesisat firmalarında mevcut veya eski çalışanların vatandaşları kaçak gaz kullanımına (yani hırsızlığa) teşvik ettiği görülüyormuş.

***

Elektrikteki hırsızlığın; faturalarda ‘kayıp-kaçak’ başlığı ile bizlere ödetilmesi, hepimizde cüzdan ve vicdan yarasıdır.

Kabullenemediğimizdir…

Vatan haini, hırsız, arsız, namussuz, toplum düşmanı bir takım mahlukatın pişkince çaldıkları elektrik sarfiyatının ‘zoraki’ olarak omuzlarımıza yüklenmesidir.

Elektrikte hal böyle iken…

Sizi bilmem ama…

Doğal gaz kullanımında artan ‘kayıp-kaçak’ açıklaması beni endişelendirmeye başladı!

Yoksa doğalgaz faturalarımıza yeni bir yük mü binecek?

İŞÇİLER VE TİRYAKİLER

Geçen yıl bordroludan kesilen Gelir Vergisi 96 milyar lira…

Şirketlerin ödediği Kurumlar Vergisi 78,8 milyar lira…

Yukarıdaki rakamlara göre, 2019 yılının vergi rekortmeni çalışan kesim olmuş.

Patron, ikinci sırada…

***

Her yıl olduğu gibi geçen yılda da tiryakiler, dolaylı vergilerde başı çekmiş.

2019 yılında toplam ÖTV tutarı 13,2 milyar lira artarak 133,9 milyar liradan 147,1 milyar liraya yükselmiş.

Sadece tütün ve alkolden toplanan vergi 9,9 milyar lira artarak 55,1 milyar liradan 65 milyar liraya çıkmış.

Yani 2019 yılında tahsil edilen toplam vergi gelirinin yaklaşık yüzde 10'unu alkol ve tütünden tahsil edilen ÖTV oluşturmuş.

Yorum yok. NOKTA.