Tarımda dijital dönüşüm

John Bolton’un yeni kitabı
25 Haziran 2020
Korona bütün dünyanın krizi
30 Haziran 2020

UZMAN’dan GÖRÜŞ

SON zamanlarda dijital tarım, akıllı tarım, robotik tarım gibi isimlerle anılan dönüşümün gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi ülkeler için önemli hale gelecek. Dönüşümü gerçekleştiren ülkeler bir yandan gıda egemenliklerini güvence altına alırlarken diğer yandan ihracatla ülkelerine önemli oranda döviz girdisi sağlayacaklar. Üstelik ithalat yapan ülkelerle ilişkilerinde kendini daha güçlü hissederek, o ülkenin iç işlerine bile karışabilecekler.

NASIL DÖNÜŞTÜRÜLECEK?

Tarımdaki dönüşümde akıllı telefonlarla idare edilen akıllı makinalar kullanılıyor. Programlarla donatılmış dijital sistemler gereksinim duyulan yerlere, gereksinim duyulan kadar, gereksinim duyulan zamanlarda ekim, dikim, sulama, gübreleme, ilaçlama, hasat, yemleme, sağım gibi işlemleri gerçekleştiriyor.

Bu programları geliştirip tarıma uygulayan ülkeler ayni zamanda maliyetleri azaltıp rekabet güçlerini arttırıyorlar.

Bu tarım tekniğinde çiftçi bir yandan yukarıda sayılan işlemleri cep telefonuna yüklenen programlarla takip ederken diğer yandan hava durumu, hava sıcaklığı ve nem durumu hakkında devamlı bilgileniyor.

TÜRKİYE…

Tarım Türkiye için stratejik bir sektör. Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 7.1’i tarım kaynaklı olup her 5 kişiden biri de tarım sektöründe çalışıyor.

Bu manada yaklaşık 3 milyon çiftçi bulunuyor ve bunlar aileleriyle birlikte yaklaşık 12-13 milyon kişi ediyorlar. Bu çiftçilerin yüzde 30’u akıllı telefon kullanırken sadece yüzde 50’i internet erişimine sahip.

Sahada ise en büyük sorunlarının başında verimsizlik ve kalitesiz üretim geliyor. Verimli ve kaliteli üretimin yolu ise eğiterek çiftçiyi ileri teknolojilerle tanıştırmak ve stratejik planlama yapmaktan geçiyor.

İşte dijital tarım, küçük aile işletmelerini üretim ekonomisinden çıkarmadan, yeni tarım teknolojileri, akıllı tarım makinaları ve yeni iş modelleri ile kooperatif çatısı altında fırsata dönüştürebilir. Kooperatif dememin amacı bu teknolojiyi daha kolay elde edip, kullanabilme kabiliyetinde oluşları... Yani bu makine ve teknolojilerin kooperatifler tarafından satın alınarak ortaklarına kullandırabilme yetisinde olmaları dönüşümü daha da hızlandıracak.

***

Avrupa’da tarım teknolojilerin kullanımı sadece çiftçilerin değil, üniversitelerin, araştırma kurumlarının ve kamunun da işi. Bu ortaklık İngiltere’de örneğin hektar başına Türkiye’den 3 kat fazla buğday üretimi sağlıyor.

***

Tarımın bir diğer büyük sorunu da köylerdeki yaşlı nüfus… Türkiye’de çiftçi yaşı ortalaması 56. Bu da gençlerin tarımdan koptuğunu gösteriyor.

Gençlerin tarıma özendirilmesi; köylerin sosyoekonomik yapılarının güçlendirilmesine, robotik tarım ile gençlere teknoloji götürülmesine bağlı.