Gelecek peşimizde

GÜNLER, haftalar, aylar, yıllar hızla geçerken 2020 yılının bile ilk 3 haftasını geride bırakıp bir ayı doldurma yolunda ilerliyoruz. Peki, zaman kavramı her saniye değişirken siz “Dünya değişiyor mu?”, “Biz bu değişime neden ayak uydurmak zorundayız?” sorularını düşünüyor musunuz?

Bu haftaki yazımda sizlerle tartışmasız büyük bir rüzgârla herkesin yaşam tarzını etkileyecek bir kitap ve yazardan bahsetmek istiyorum. Türkiye’nin ilk kadı fütüristi, dünyanın en etkili 100 Kadın Fütürist’i arasındaki tek kadın Türk!!!

“T-İNSAN” Ufuk Tarhan’dan bahsetmek istiyorum.

***

Gelecek konusunda en çok da gençlerin büyük bir tedirginlik yaşadığı günümüzde, kitabının ilk sayfasında aslında bizlerle çok önemli bir sözü paylaşarak hem gerçekleri görmemizi sağlıyor hem de bu tedirginliği aşacak yöntem konusunda bilgi veriyor. “Daha zeki ya da güçlü olanlar değil, değişime en fazla ayak uyduranlar ayakta kalır.” Charles Darwin 1809.

Değişimin her alanda yükseldiği yenilenen ve değişen dünya kavramı içerisinde; iş, kariyer ve mutluluk için her zaman yaptığımızdan farklı şeyler yapmamız gerektiğini kabullenmek ve yola koyulmak gerekmekte. Geleceğin neye benzeyeceği eskiden daha az bilinir ve ön görülür durumdayken günümüzde geleceğin neye benzeyeceği ve hatta nasıl olmasını istediğimize dair çalışan söz söyleyen fütüristler var. Geleceği planlamak için geleceği görüp buna göre konumlanmaktan çok daha fazlası; edilgenlikten, geleceği planlayacak, tasarlayacak etken pozisyona geçmek bireylerin, şirketlerin, toplumların değişimle “değişmelerini” sağlayacaktır.

***

T-İnsan kitabında ve diğer tüm söyleşi, yazılarından takip ettiğimizde aslında Ufuk Tarhan, çok önemli bir yaklaşımı bizlere önerdi; “Ve sonunda herkes farkına vardı; yakın gelecekte topun ağzında beyaz yakalılar olacak” söylemlerini inceleyip, tarihsel geçmişe baktığımızda çok da haksız olmadığını görmeye başlıyoruz. Bilgisayar devrimi ve internetin yaşamların merkezinde odak haline gelmesi sonrasında iş yaşamında öncelikle mavi yakalıların yara aldığı ve gelecek buhranına girdiğini görmeye başladık. Şimdi plazalarda oturan, bilgiye sahip çalışan beyaz yakalılar dikkat! Fütüristler sizi uyarıyor; dijital çağda, robotların iş süreçlerine girmesi hatta satış ve maliyet hesaplarının yenilenmesi ile birlikte plazalarda çalışanları bekleyen büyük bir gelecek tedirginliği var.

***

Tedirginliğe son! Harika bir öneri var; kafaları resetlemek…

Belki de gençleri ve gelecek nesli en çok etkileyecek şey; beynimizin olduğu her yer ofis… Çalışmak için sabah 8 akşam 5 saatleri değil, uyanık olduğumuz, düşünebildiğimiz ve bilgiye ulaşabildiğimiz her an çalışıyoruz. Özellikle insan kaynakları firmalarının araştırmalarında görüyoruz ki, yeni nesil bir ofise bağlı, çalışma saatleri klasik olan iş ortamlarını istemiyor, reddediyor hatta yeni yollar arıyor.  Tam olarak bu noktada yeni meslek isimleri, yeni kariyer planları ve bazı klasik mesleklerin ortadan kalkışı gibi senaryoları izlemeye başlayacağız.

İşlere planlama yerine bireysel yaşamlara planlama, hepimiz birer bireysel marka olarak kendimizi düşünerek yaşamlarımızın planlamasını yapmak ve kendi bireysel markamızı geleceğe hazırlamak ile mükellef olduğumuzu kabul edip, eylem adımlarımızı uygulamalıyız. Bireysel markaları geleceğe hazırlamak konusunda fütürist yaklaşımdan yararlanırken Ufuk Tarhan’ın T-İnsan kitabında bize yol gösterecek önemli adımları birkaç soruyla kendimize mutlaka sormalıyız;

Gelecekte başarılı olmak için klasik iş ve hayat tariflerinden mi ilerliyorum? Cevabınız “evet” ise, ivedilikle bu kavramların anlamlarını yenilemeye başlayın.

Kendimi, hayat amaçlarımı, yetkinliklerimi, gelecek trendlerini analiz ettim mi?

Ne işe yarıyorum, ne değer üretiyorum, sistemli bir işim olsa bile kendime yeni bir hayat hazırlayacak koşulları araştırıp, düzenli olarak bu koşullar üzerinde çalışma yapıyor muyum?

Gelecekte geçer olacak faaliyetler için becerilerimi geliştiriyor muyum?

İnternet üzerinden, web tabanlı iş modelleri ile beceri ve buluşlarımı gerçekleştirme yöntemleri oluşturuyor muyum?

***

Bu soruları cevaplarken, “gelecekte iş aramak” kavramı yerine kendinizi iş olarak görmeniz ve kendinizle meşgul olmanız gerektiğini unutmayın. Tüm bunlar bir anda olmayacak, ama olacak ve biz buna hazır olmak için geleceği tasarlayan düşünce yapısı fütüristleri takip etmeli ve bireysel markamızı konumlandırmak için disiplinli bir şekilde çalışmaya şimdiden başlamalıyız.

#gelecekgüzelgelecek #markanıyarat