Global maraba

ULUSLARARASI sivil toplum kuruluşu Oxfam, 2015 yılından bu yana ‘ekonomide küresel eşitsizlik’ başlığı altında bir rapor hazırlıyor.

Oxfam, bu raporun güncel rakamlarını geçtiğimiz günlerde İsviçre’nin Davos şehrinde yapılan

Dünya Ekonomik Forumu öncesinde yayınlandı.

Dolayısıyla rapor, dünya kamuoyu ile de paylaşılmış oldu.

Ve fakat rapor, yayınlandığıyla kaldı.

Ne kimsenin dikkatini çekti ne de bir kişi bu konuyla ilgili iki kelam etti…

Dünya Ekonomik Forumu 2020 toplantısı da bitti, gitti.

‘Ritüel’ yerine getirilmiş oldu.

***

Rapordaki rakamları okuyunca şoka girdim, dumura uğradım!

Az çok biliyor ve tahmin ediyorduk küre-i arzımızdaki ekonomik ‘eşitsizliği’ ama bu kadar olduğu gerçeği, adeta suratımızda okkalı bir tokat gibi patladı.

2019 raporuna göre, dünya çapında sadece 2 bin153 milyarder varmış.

Bunların sahip oldukları servet; dünya nüfusunun yüzde 60’ını oluşturan 4,6 milyar insanın toplam zenginliğinden daha fazlaymış!

Sıkı durun…

Raporun bizimle ilgili kısmı ise şu şekilde:

Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesimin serveti, toplumun yüzde 80’lik bölümünün yani yaklaşık 66 milyon kişinin sahip olduğu maddi varlığın 2 katı düzeyindeymiş!

Ayrıca Forbes listesindeki dolar milyarderi Türklerin en zengin 5’i ise yaklaşık 25 milyon vatandaştan (en alt yüzde 30’luk dilim) daha fazla servete sahipmiş!

***

Bu veriler ışığında şu tespiti yapmak yanlış olmayacaktır:

‘Ağa’ ve ‘maraba’ kavramlarının sadece ölçeği değişmiştir.

İşleyişi, yöntemi, sistemi aynıdır. Bildiğimiz gibidir…

TÜRK KADINLARI TAPU ZENGİNİ (Mİ?)

Rakamlara göre öyle görünüyor…

Dünyaca ünlü gayrimenkul danışmanlığı şirketi Coldwell Banker tarafından bu yıl üçüncüsü yapılan ‘Konutta Kadının Gücü Araştırması’nın sonuçlarına göre, 2019 yılında Türkiye’de yapılan konut satışlarının yüzde 31,16’sı kadınlar tarafından gerçekleştirilmiş.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) de 2019 yılına ilişkin konut satış verilerini açıklamış.

Benzer verileri orada da görüyoruz:

Türkiye genelindeki konut satışlarında kadınların konut satışındaki payı ise yükselmeye devam etmiş.

Bu araştırmalardan çıkan sonuçlarla; ‘Türkiye’de kadının ne kadar değerli olduğu, zengin olduğu, ekonomik özgürlüğe sahip olduğu’ efekti veriliyor gibi bir izlenime kapıldım, nedense?!

Hele de bu tapu zengini kadınların çoğunun Doğu illerinde olması, bu fikrimi iyice ‘sabit’ hale getirdi.

Doğu illerinde kadın olacaksın… Hem de tapu zengini bir kadın?!

***

Benim dikkatimi çeken; bu verilerin altında yatan gerçekler…

TÜİK de Coldwell Banker adlı kuruluş da sadece rakamları verip geçiyor.

Fakat birilerinin çıkıp, işin sosyal boyutunu irdelemesi lazım...

“Türk kadınları tapu zengini” demek oldukça ‘soyut’ bir kavram…

Burada şu sorulara cevap aramak lazım; tapu zengini olan kadınlar, acaba kendi paralarıyla mı almışlar bu gayrimenkulleri, yoksa eşi-babası-kardeşi vs bir aile yakını tarafından herhangi bir gerekçeyle ‘üzerlerine mi’ yapılmış? Veya miras yoluyla mı tapu sahibi olmuşlar? Bu kadınlar ev hanımı mı yahut işi, mesleği var mı? Varsa nedir, nelerdir?

Tüm bu olguların ayrı ayrı rakamsal dökümleri araştırmayı daha net bir hale dönüştürebilirdi.

Görünüm ‘flu’ olunca, doğal olarak fotoğrafın tamamını göremiyor insan…

Hele de konu ‘kadın’a dair olunca mutlaka bir yanı hep ‘flu’ oluyor, ‘flu’ kalıyor ülkemde…