Mobbing ve işyeri verimliliği

Süt sektörü ne durumda?
15 Şubat 2020
Gölge öğretmen
15 Şubat 2020

SON dönemlerde sıkça konuşulan ve anlatılan konulardan birisi “mobbing” konusudur. Latince’den dilimize geçen bu kelime “psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek” anlamlarına gelmektedir. Bunun belki en kısa tanımı işyerinde yaşanan “psikolojik terördür.”

***

Mobbing konusu ast-üst ilişkilerinde olabileceği gibi aynı konumdaki çalışanlar arasında da görülebilecek bir sorundur. İşyerlerinde denetim ve etkileşimin eksik kaldığı; kontrolün zayıfladığı her durumda, özellikle gücü elinde bulunduran kişinin, ya da baskın karakterin veya grubun, diğerlerine psikolojik yol ve yöntemlerle düzenli ve sıklıkla sistematik baskı uygulaması 'mobbing' olarak kabul edilir.

Mobbing kanunen suçtur. Ama gerçekte bir insanlık suçudur; insana karşı kişiliğine, kimliğine karşı bir saldırı söz konusudur. Mobbinge maruz kalanların kendilerini anlatana kadar yaşadıkları tarifsiz acılar içerebilmektedir.

***

Bu durum bir kamu personelinin, bulunduğu makamdan aldığı güç ve yetkiyle görevini kötüye kullanması olarak görülebileceği gibi; bir özel sektör çalışanı için de bedenine karşı bir eylemden tutun da fikir ve vicdani kanaatlerini yargılamaya kadar varan bir takım saldırılarla ortaya çıkabilmektedir. Psikolojik saldırılar psikolojik şantaja da dönüşebilir. Özel hayatın gizliliğinden sözlü sataşmalara, cinsel tacizden yok farz etmeye kadar varan türlerde çalışanı baskılama, bezdirme ve yıldırma çeşitleri görülebilir. Bunların hepsinin hukuken bir karşılığı vardır. Mağdurların da adli makamlara başvurma, şikâyetçi olma hakkını arayabileceği durumlar vardır.

***

Mobbingin önü alınmadığı takdirde mağdur kişide, ailesinde, çevresinde tarifsiz sorunların kaynağı olabilecektir. Bu yüzden öncelikle ceza kanunlarında yaptırımları konulmuştur. Diğer yandan, "İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi Hakkındaki Başbakanlık Genelgesi" de mobbingi kamu ve özel sektörde mücadele edilmesi ve önlenmesi gereken bir çalışma hayatı sorunu olarak tanımlamıştır.

Çalışma hayatı insanların başta varlıklarını sürdürmek, sonrasında daha iyi koşullara erişmek, sosyalleşmek gibi nedenlerle tercih ettikleri ortamlardır. Her iki taraf için de bir iyileşme ve gelişme beklentisi kaçınılmazdır. Çalışandan kuruma bir katma değer aktarımı, kurumun da bireylerin emeğinin karşılığını vermesi beklenir. Karşılıklı iyi niyet ve gayret kötü niyetlere kurban gittiğinde en büyük araç mobbing olmaktadır.

***

Mobbing başta insan sağlığının katili durumundadır. İlişkileri bozulan agresifleşen ya da çevreye duyarsızlaşan mağdur; kendine zarar verdiği gibi bulunduğu ortamları da olumsuz etkiler. Çalışamaz, üretemez hale gelir. Enerjisi düşer. İş verimliliği ve ilişkileri bozulur. Haliyle işyeri performansını da düşüren bir durum gelişir. Bunun önü alınmadığı takdirde sadece işlem maliyetleri değil; iş yeri performansı da olumsuz etkilenecektir.

Buna fırsat verilmemelidir. Adeta kurumlar için kansere dönüşen bu halin metastaz yapması kurumları felç edecektir. Bu durumlara sebebiyet verenler hakkında gerekli idari ve hukuki işlemler derhal başlatılmalıdır.

Yargıya intikal eden mobbing davaları mağdurları koruyan en önemli araçlardır. Ancak ne yazık ki pek çok mağdurun bu durumları sineye çektiği hatta kabullendiği bir gerçektir.